.....SoNsUzA dEk......
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.....SoNsUzA dEk......

.
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 DİVAN EDEBİYATININ TARİHÇESİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DİLEK
Admin
Admin
DİLEK


Mesaj Sayısı : 742
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Ruh Hali : DİVAN EDEBİYATININ TARİHÇESİ Suskun10ml8
Kayıt tarihi : 12/01/08

DİVAN EDEBİYATININ TARİHÇESİ Empty
MesajKonu: DİVAN EDEBİYATININ TARİHÇESİ   DİVAN EDEBİYATININ TARİHÇESİ Icon_minitimeÇarş. Ocak 14, 2009 3:39 pm

DİVAN EDEBİYATININ TARİHÇESİ


Divan debiyatı Türklerin 13 ve 19’uncu yüzyıllar arasında Anadolu’da yarattıkları İslam kültürünün ortak özeliklerini yansıtan geniş ölçüde Arap ve Fars edebiyatının etkisini taşıyan yazılı edebiyat türüdür. Ancak divan edebiyatı Türklerin İslam dinini kabul ettikleri ilk dönemlerden başlayarak Orta Asya ile Azerbaycan’da ortaya çıkan ve aynı nitelikleri taşıyan divan edebiyatı ile karıştırılmamalıdır.

Divan edebiyatı tanımı tümüyle Anadolu'ya özgüdür.

Tarihsel süreçte dindışı ve dini tasavvuf olmak üzere iki kolda gelişti. Şiir ve düzyazı alanındaki en eski örnekler 13. yüzyıldan kalmıştır.
Divan edebiyatında başlangıcından beri şiir düz yazıdan daha önde gitmiş ve daha gelişmiştir. Bunun belki de en önemli nedeni şiirin sanatçının yaratıcılığını ortaya koymasına daha uygun olmasıdır. Divan şiiri söz ve anlatım sanatlarını kullanarak yeni manzumlar bularak okuyucusunu daha kolay etkiler. Düz yazı dalında ise ağır basan öne çıkan özellik "öğretici" olmaktır. Bu nedenle anlam gözardı edilir ve belagat önem kazanır.
Divan edebiyatı yazarlarının beslendikleri kaynaklar başta dinsel inançlar yani İslami inançlar olmak üzere İslami ilimler İslam tarihinin olayları tasavvuf Hint-İran kökenli söylenceler peygamber kıssaları evliya menkıbeleri çağın bilimleri günlük olaylar gelenek ve görenekler terimler deyimler atasözleri ile zenginleşen bir dildir.

Dünyevi ve tanrısal aşk

Divan şiirinde aşk büyük yer tutar. Ama bu aşk hem dünyevi hem de tasavvufidir. Tasavvufa bağlanan şairin amacı "mutlak güzellik" olan "tanrıyı bulmak"tır. Tanrısal aşk maddi aşkla başlar. Bir güzele aşık olan şair duygularını daha sonra soyutlama yoluyla tanrısal aşka dönüştürerek tanrıya kavuşmak için çabalar. Aşkı din dışı bir anlayışla işleyen şairlerin şiirlerinde ise tapınılacak bir varlık olarak kadın önemlidir. Ama bu tür şiirlerde kadın aşığını sürekli üzmekte yaşamdan bezdirmektedir.
Dil konusunda Arapça ve Farsça’nın etkisinde kalan divan edebiyatında sözcükler çok büyük önem taşır. Her sözcük tam anlamıyla ve yerli yerinde kullanılmalıdır. Divan edebiyatı anlatım açısından "belagat kurallarına" sıkı sıkıya bağlıdır. Sanatçılar ustalıklarını sergileyebilmek için bu kurallara olabildiğince özen gösterirler.
Şairler teşbih istiare hüsn-i talil ilham kinaye leff ü neşr tecahül-ü arif telmih mecaz mecaz-ı mürsel teşhis ü intak gibi söz ve anlatım sanatlarını kullanarak özgün şiirler oluşturmaya çalışır. Divan edebiyatında şiirin estetik kurallarına uymak çoğu zaman konu ve içerikten öne geçmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sonsuzadek.yetkin-forum.com
 
DİVAN EDEBİYATININ TARİHÇESİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
.....SoNsUzA dEk...... :: Eğitim Öğretim :: Edebiyat-
Buraya geçin: